TÜRK HUKUKUNDAKİ NAFAKA TÜRLERİ, KOŞULLARI VE NAFAKAYA İLİŞKİN DÜZENLEMELER
23.03.2020
NAFAKA ÇEŞİTLERİ NELERDİR?
Medeni Kanuna göre nafaka, yardım nafakası ve bakım nafakası olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Bakım nafakası; doğum, evlenme, boşanma gibi olaylarla ilgili kişilerin nafaka yükümlülükleridir. Bakım nafakası aşağıda detayları belirtileceği üzere tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası olmak üzere üçe ayrılır.
Yardım nafakası ise, kişinin yardım edilmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan altsoyu ve üstsoyu ile kardeşlerine nafaka vermesidir.
BAKIM NAFAKASI ÇEŞİTLERİ NELERDİR?
1) TEDBİR NAFAKASI
TEDBİR NAFAKASI NEDİR?
Tedbir nafakası, boşanma veya ayrılık davası süresince özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemler kapsamında verilir.
TEDBİR NAFAKASINI KİM İSTEYEBİLİR? TEDBİR NAFAKASI ÖDEME YÜKÜMLÜLÜĞÜ NE ZAMANA KADAR DEVAM EDER?
Tedbir nafakasını boşanma veya ayrılık davasının taraflarından her biri isteyebilir. Nafaka isteyen eşin kadın veya erkek olmasının önemi bulunmamaktadır. Tedbir nafakası isteyen eş, davacı da olsa davalı da olsa tedbir nafakası talep edebilir. Talep olmasa da mahkeme, görevi gereği kendiliğinden tedbir nafakasına karar verebilir. Tedbir nafakası ödeme yükümlülüğü hükmün kesinleşmesi ile sona ermektedir.
TEDBİR NAFAKALARINDA KUSUR DURUMU DEĞERLENDİRİLİR Mİ?
Kural olarak, boşanma ve ayrılık davalarında tedbir nafakasına hükmedilirken kusur durumu göz önünde bulundurulmaz. Ancak bazı durumlarda, hakkaniyete aykırılık teşkil edebileceği için tedbir nafakasına hükmedilmez.
TEDBİR NAFAKASININ MİKTARI NASIL BELİRLENİR?
Nafakanın miktarının saptanması hakimin takdir yetkisi içindedir. Hakim, hükmedilecek nafakanın miktarını tayinde kişinin sosyal ve ekonomik durumu, her iki eşin de ekonomik güçlerini ve yaşam standartlarını değerlendirir. Yargıtay kararlarında, nafaka yükümlüsü eşin ekonomik durumunun nafaka talep eden eşten daha iyi olmasının da nafaka miktarının belirlenmesinde dikkate alınması gereken hususlardan olduğunu belirtmektedir. Dava sürecinde nafaka miktarının belirlenmesinde göz önünde bulundurulan durumların değişmesi halinde hâkim, nafaka miktarını yeniden belirleyebilir veya nafakayı kaldırabilir.
2) İŞTİRAK NAFAKASI
İŞTİRAK NAFAKASI NEDİR?
Velayet kendisine bırakılmayan eş tarafından, ortak çocuğun veya birlikte evlat edinilen çocuğun yetiştirilmesi, barınma, beslenme, eğitim ve sağlık gibi ihtiyaçlarının karşılanabilmesi amacıyla velayeti kendisine bırakılan eşe ödenen nafakadır. Boşanma kararının kesinleşmesine kadar çocuklar bakımından mahkemece hükmedilen nafaka tedbir nafakası adı ile anılırken, boşanma kararının kesinleşmesinden sonraki süreç bakımından hükmedilen nafaka iştirak nafakasıdır.
İŞTİRAK NAFAKASINI KİM İSTEYEBİLİR? İŞTİRAK NAFAKASI NE ZAMAN İSTENEBİLİR? İŞTİRAK NAFAKASI ÖDEME YÜKÜMLÜLÜĞÜ NE ZAMANA KADAR DEVAM EDER?
İştirak nafakası velayet kendisine bırakılan eş tarafından talep edilebilir. İştirak nafakası kamu düzenine ilişkin olduğundan boşanma davası sırasında taraflar talep etmese dahi sonradan nafaka davası ile talep edilebilir. İştirak nafakası çocuğun on sekiz yaşını doldurmasıyla sona erer. Ayrıca iştirak nafakası, evlenmekle ve çocuğun mahkeme kararı ile ergin hale getirilmesi ile de ortadan kalkar.
ON SEKİZ YAŞINI DOLDURMUŞ OLAN ÇOCUK ANNE BABASINDAN NAFAKA TALEP EDEBİLİR Mİ?
Yukarıda belirtildiği üzere iştirak nafakası ödeme yükümlülüğü çocuğun on sekiz yaşını doldurması ile sona ermektedir. Ancak uygun şartların olması halinde, çocuk on sekiz yaşını doldurmuş olsa dahi eğitim hayatına devam ediyorsa, anne babanın bakım yükümlülükleri devam eder ve hakim nafaka ödenmesine karar verebilir. Bu durumda çocuk anne veya babaya veya her ikisine karşı dava açabilir. Ancak bu halde karara bağlanan nafaka iştirak nafakası değil, aşağıda incelenecek olan yardım nafakası statüsünde olacaktır.
İŞTİRAK NAFAKALARINDA KUSUR DURUMU DEĞERLENDİRİLİR Mİ?
İştirak nafakası, çocuğun ihtiyaçlarının karşılanabilmesi amacıyla verildiğinden eşlerin kusur durumuna bağlı değildir.
İŞTİRAK NAFAKASININ MİKTARI NASIL BELİRLENİR?
Nafakanın miktarının saptanması hakimin takdir yetkisi içindedir. Hakimi iştirak nafakasının miktarını belirlerken etkileyen unsurlar, çocuğun kişiliğine bağlı ve anne ile babayla ilgili unsurlardır. Çocuğun kişiliğine bağlı unsurlar, çocuğun yaşı, sağlık durumu, eğitimi ile ilgili şartlar ve mali durumudur. Anne ve babaya ilişkin unsurlar, anne ve babanın sosyal durumu, ödeme gücü, ödeme gücüne sahip olmaması durumunda çocuklara fiilen bakmış olup olmamasıdır. Nafaka miktarının belirlenmesinde göz önünde bulundurulan durumların değişmesi halinde hâkim, nafaka miktarını yeniden belirleyebilir veya nafakayı kaldırabilir.
İŞTİRAK NAFAKASININ ARTIRILMASI, AZALTILMASI YA DA KALDIRILMASI MÜMKÜN MÜDÜR?
Hakim dava ile talep edilmiş olması halinde, çocuğun gelir elde etmesi, anne ve babanın hayat koşulları, ekonomik güçlerinde değişme azalma ve ortadan kalkma gibi hallerde, gerekli belirlemeleri yapabilir veya nafakayı ortadan kaldırabilir.
İŞTİRAK NAFAKASI DAVASI HANGİ MAHKEMEDE AÇILIR?
İştirak nafakası ile iştirak nafakasının artırılması, azaltılması veya kaldırılmasında görevli mahkeme aile mahkemesidir. Boşanma davasından sonra açılacak nafaka davalarında, nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.
3) YOKSULLUK NAFAKASI
YOKSULLUK NAFAKASI NEDİR?
Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan tarafa, diğer eş tarafından ödenen nafakadır.
YOKSULLUK NAFAKASINI KİM İSTEYEBİLİR? YOKSULLUK NAFAKASI NE ZAMAN İSTENEBİLİR? YOLSULLUK NAFAKASI ÖDEME YÜKÜMLÜLÜĞÜ NE ZAMANA KADAR DEVAM EDER? YOKSULLUK NAFAKASI DÜZENLEMESİNDE SON DURUM NEDİR?
Yoksulluk nafakası, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek eş tarafından, diğer eşten talep edilebilir. Yoksulluk nafakasının talep edilebilmesi için evliliğin ne kadar sürmüş olduğunun önemi bulunmamaktadır. Yargıtay, yoksulluk kavramını her somut olayda davaya konu kişilere göre farklı değerlendirmiştir. Tarafların sosyal ve mali durumları yoksulluğa düşüp düşmeyeceklerinin belirlenmesinde göz önüne alınmaktadır. Yoksulluk nafakası için mutlaka tarafın talebi gerekir.
Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için boşanmaya ilişkin hüküm verilmiş olması gerekir.
Medeni Kanun uyarınca yoksulluk nafakası süresiz olarak talep edilebilmektedir. Özellikle son yıllarda, kamuoyunda süresiz yoksulluk nafakasına ilişkin tepki meydana gelmiş ve yoksulluk nafakalarına süre sınırlaması getirilmesi yönünde mevzuat değişikliği beklentisi oluşmuştur.
YOLSULLUK NAFAKALARINDA KUSUR DURUMU DEĞERLENDİRİLİR Mİ?
Yoksulluk nafakasında, nafaka yükümlüsü eşin kusurlu olması aranmaz. Ancak yoksulluk nafakası talep eden eşin, boşanmaya sebebiyet verilmesinde kusuru daha ağır olmamalıdır. Boşanmaya tam kusurlu olarak sebep olan eş, boşanma yüzünden yoksulluğa düşüyor olsa bile yoksulluk nafakası alamaz. Yoksulluk nafakası talep eden eş, diğer eşe göre az kusurlu veya diğer eşle eşit kusurlu ya da boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusursuz olmalıdır.
YOKSULLUK NAFAKASININ MİKTARI NASIL BELİRLENİR?
Nafakanın miktarının saptanması hakimin takdir yetkisi içindedir. Nafaka miktarını belirlenirken hakim yoksulluk değerlendirmesi yapar. Yargıtay’a göre yoksulluk, bir kimsenin yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde gelire sahip olmamasıdır. Bu değerlendirme her somut olay özelinde davaya taraf eşlerin yaşam standartları ve koşulları dikkate alınarak gerçekleştirilir. Ayrıca nafaka miktarının saptanmasında eşlerin yaşlarının, sağlık durumlarının, çocukların bakım yükleri ile sürelerinin, gelirlerinin, malvarlıklarının, evlilik süresindeki görev dağılımları ile evlilik süresinin nazara alınması gerekir.
Nafaka miktarının belirlenmesinde göz önünde bulundurulan durumların değişmesi halinde hâkim, nafaka miktarını yeniden belirleyebilir veya nafakayı kaldırabilir.
YOKSULLUK NAFAKASININ ARTIRILMASI, AZALTILMASI YA DA KALDIRILMASI MÜMKÜN MÜDÜR? YOKSULLUK NAFAKASI ÖDEME YÜKÜMLÜLÜĞÜ HANGİ HALLERDE SONA ERER?
Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde, aile mahkemesinde dava açılarak nafakanın değişen şartlara uyarlanarak artırılması, azaltılması veya kaldırılması talep edilebilir. Örneğin nafaka alacaklısı olan eş, boşanma davası sırasında görülen şartların değiştiği, ekonomik durumunun daha da kötüye gittiği veya nafaka borçlusunun ekonomik durumunun daha iyi hale geldiği gibi sebeplerle nafakanın artırılmasını isteyebileceği gibi, nafaka yükümlüsü olan eş de nafaka alacaklısının ekonomik durumunun düzeldiği, gelir elde etmeye başladığı ya da kendi ekonomik durumun bozulduğu gibi sebeplerle nafakanın azaltılmasını veya kaldırılmasını talep edebilecektir.
Nafaka alacaklısının resmen evlenmesi ve taraflardan birinin ölümü halinde yoksulluk nafakası kendiliğinden kalkacaktır.
Nafaka alacaklısının yoksulluk durumunun ortadan kalkması halinde ise nafaka mahkeme kararıyla kaldırılır. Yargıtay kararlarında yoksulluk, bir kimsenin yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde gelire sahip olmaması olarak tanımlanmıştır. Nafaka alacaklısının, miras, bağış gibi yollardan gelir sahibi olması, işe girip yeterli düzeyde gelir elde etmesi, yeterli düzeyde emekli maaşı alması gibi durumlarda yoksulluğun ortadan kalktığı ispatlanarak mahkeme kararıyla nafaka kaldırılabilir.
Nafakanın mahkeme kararıyla kaldırılabileceği diğer haller ise, nafaka alacaklısının resmi evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması ya da süreklilik arz eden haysiyetsiz hayat sürmesidir. Yargıtay da birçok kararında nafaka alan eşin başka biri ile evlilik dışı birliktelik yaşaması durumunda yoksulluk nafakasının kaldırılması gerektiğini söylemiştir. Yoksulluk nafakasının haysiyetsiz yaşam sürmeye dayalı olarak mahkeme kararı ile sona ermesi için ise bu yaşam tarzının nafakaya hükmedildikten sonra gerçekleşmesi ve haysiyetsiz bir yaşam sürüldüğünün somut olaylara dayalı güçlü delillerle ispatlanması gerekmektedir.
ZAMANAŞIMI
Boşanma davası içinde istenmeyen yoksulluk nafakasına ilişkin davalar, boşanma davasında yoksulluk nafakasına ilişkin taleplerden feragat edilmemiş olması koşuluyla, boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren bir yıl içinde açılmalıdır.
YOKSULLUK NAFAKASI DAVASI HANGİ MAHKEMEDE AÇILIR?
Yoksulluk nafakası ile yoksulluk nafakasının artırılması, azaltılması veya kaldırılmasında görevli mahkeme Aile Mahkemesidir. Boşanma davasının kesinleşmesinden sonra açılacak nafaka davalarında, nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.
YARDIM NAFAKASI
YARDIM NAFAKASI NEDİR?
Yardım nafakası, temeli aile içi yardımlaşmaya dayanan bir nafaka türü olup, yoksulluğa düşen kişinin aile bireylerinden istenebilecek bir nafaka türüdür. Türk Medeni Kanunu yakın akrabalar lehine bir yardım sorumluluğu yüklemektedir. Altsoy ve üstsoydan yardım nafakası talep etmede herhangi bir özellik ve şart bulunmasa da kardeşlerden yardım nafakası talep etme konusunda yasada özel bir şart koşulmuştur. Bu şart, kendisinden yardım nafakası talep edilecek kardeşin refah içinde olmasıdır.
YARDIM NAFAKASINI KİM İSTEYEBİLİR? YARDIM NAFAKASININ KOŞULLARI NELERDİR? YARDIM NAFAKASI NE ZAMAN İSTENEBİLİR? YARDIM NAFAKASI ÖDEME YÜKÜMLÜLÜĞÜ NE ZAMANA KADAR DEVAM EDER?
Yardım nafakasını, yoksulluğa düşen aile bireyi, altsoy, üstsoy veya kardeşlerinden isteyebilir. Kardeşlerin anne veya babalarından birinin ortak olması veya evlilik birliği içinde doğmamış olmaları halinde de yine yardım nafakası yükümlülüğü mevcuttur. Yardım nafakasına hükmedilebilmesi için, yardım edilecek akraba, yardım edilmediği takdirde yoksulluğa düşecek olmalıdır. Eğer nafaka talep edilen kişi kardeş ise, kardeşin nafaka yükümlülüğü refah içinde olmasına bağlıdır.
Yardım nafakası talep edilirken izlenmesi gereken sıra bakımından kanunda özel bir düzenleme bulunmaktadır. Buna göre talepte bulunan kişi davayı dilediği akrabasına karşı açamayacaktır ve bir sırayı takip etmek durumundadır. Kanunda bu sıralama “mirasçılıktaki sıra” şeklinde ifade edilmiştir. Birinci sırada yardım nafakası talep eden kişinin altsoyu yer almaktadır. Kişinin alt soyunda yer alan akrabaları var ise öncelikle bu kişilere karşı dava açılmalıdır. İkinci sırada ise, anne ve baba yer almaktadır. Yardım nafakası talep eden ve alt soyu bulunmayan kişi, anne ve babasına dava açmalıdır. Üçüncü sırada kardeşler yer almaktadır. Ancak yukarıda değinildiği üzere kardeşlerden yardım nafakası talep edilebilmesi için kardeşlerin refah halinde bulunmaları şarttır. Dördüncü sırada büyük anne ve büyük babalar, beşinci sırada büyük anne ve büyük babaların anne ve babalarına karşı dava açılmalıdır. Yardım nafakasındaki sıra izlenirken unutulmaması gereken, bir alt sırada nafaka ödeme gücüne sahip nafaka yükümlüsü var iken, bir üst sıradaki nafaka yükümlülerine karşı yardım nafakası talepli dava açılamayacağıdır.
YARDIM NAFAKASININ MİKTARI NASIL BELİRLENİR?
Nafakanın miktarının saptanması hakimin takdir yetkisi içindedir. Talep edilecek nafaka, talep edenin geçinmesi için gerekli ve nafaka yükümlüsünün mali durumu ile orantılı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve ekonomik göstergelerdeki değişimler dikkate alınarak belirlenmelidir. Nafaka miktarının belirlenmesinde göz önünde bulundurulan durumların değişmesi halinde hâkim, nafaka miktarını yeniden belirleyebilir veya nafakayı kaldırabilir.
DAVA HANGİ MAHKEMEDE AÇILIR?
Yardım nafakası davası taraflardan birinin yerleşim yerindeki aile mahkemesinde açılır.
NAFAKA ÖDENMEMESİNİN SONUÇLARI VE BAŞVURULABİLECEK HUKUKİ YOLLAR NELERDİR?
Aile mahkemesinde hükmedilmiş olan nafakalar bakımından, nafaka yükümlüsünün nafaka borcunu ödememesi halinde, nafakaya ilişkin kararın yerine getirilmesi için başvurulacak ilk yol icra takibidir. Nafaka borcu ödenmediği takdirde, icra dosyası kapsamında nafaka yükümlüsünün malvarlığı ve maaşına haciz koymak mümkündür. Ayrıca icra takibi başlatılmış olmasına rağmen nafaka borcunu ödemeyen nafaka borçlusu aleyhine 3 aylık zamanaşımı süresi içerisinde yetkili İcra Ceza Mahkemesi’ne başvurularak, nafaka yükümlülüğünün ihlali sebebiyle cezalandırılması talep edilebilir. Nafaka yükümlülüğünün ihlali için öngörülen ceza 3 aya kadar tazyik hapsidir.
UYARI : Web sitesi ve sosyal medya hesaplarımızda yer alan yayın ve içeriklerin telif hakkı Av. Cansu Balcı ile Av. Beril Akgün Kacar’a aittir. Yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup, herhangi bir şekilde danışmanlık veya avukatlık hizmeti verilmesi anlamına gelmemektedir. Yayınların başka web sitelerinde kullanılması ancak açıkça ve görülür şekilde yayının yer aldığı “www.balci-hukuk.com” adresi üzerindeki linke yer verilmesi suretiyle olabilecektir. İçerikler bu koşula uyulmaksızın kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz.
Etiketler : nafaka, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, tedbir nafakası, yardım nafakası, nafaka miktarı, nafakada kusur durumu, nafaka ödenmemesi, nafaka son durum, nafakanın artırılması, nafakanın azaltılması